Ana içeriğe atla

 Bilmiyorum !

Mesela hiç konuşmazsan nasıl,ne yapacağım.
Garip geliyor,seninle hiç konuşmama fikri.
Hem garip hem kötü hem acı hem ölüm.
Düşünemiyorum ve saçma olan da şu,bu denli
gelecek takıntısı olan biri için bu kadar cesur bir hareket
aynı zamanda çektiğim acıyı gelmen yahut ölüm ile
sonlandırması açısından korkak...
Yani yeni bir kimlik katmak isterken ayrı olan dünyama
şuan bir yandan onu tamamen güzel bir düzen içerisinde
kılabilecekken diğer taraftan düzensizlikten acıdan ve hüzünden
korkarak bitirebilir buna bende dahil.
Bir düşünsene bir insan hayatında kaç defa bu kadar haylaz sevebilir,
bu kadar deli kıskanabilir,bu denli içten sahiplenir ?
Peki kaç insan bu derece önemli ve güzel bir durumdan yana
yanlış yaptığını düşünebilir.
İmkansızsın...
Biliyorum yol artık.
Gitmek istemene bakmıyor ya tutuyor ya atıyor.
Zaman artık kabuk falan da bağlamıyor
hep acıyor hep kanıyor.
Biliyorum yok artık.
Hayatta umut yok,sevinç yok,yok mutluluk.
Herkesin gitmesine bile bakamıyorum ki
bir ben bile yok,benden olan hiçbir şey...
Geçmişim,yakın geçmişim o kadar uzak geliyor ki bana.
Dünüm bugünüm ayrı cephelerde
hep yarınım bombalanıyor.
En acısı da sizler kurtulabiliyorsunuz benden.
Ya ben ?
Ya ben nasıl kurtulucam şu bedenden ?

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

  Bir yol yürüyordum vakit biraz erden geç Hedefe gidiyordum sözüm bir uzaktan yakın Zamansız üşüyordum aklım aklımdan sakın Yoksa hani kuş arsız arsız şarkı söyler Kalbim evrenin merkeziymişçesine büyük bir patlama Yıllar geçti tüm herkes herkesten uzaklaşır Hayat bir tezahürü müdür zevkin sefanın Biz olabilmek için benden geçenler nerede? Vefalı yarın özlemi sardı birazda sandal Rüzgar götürdü o yüzden güzel şans saydım Kader nasılda kanat çırpmanın önüne geçiyorken Gelsin ne geliyorsa senden oda başımın tacı.
  Daha elini açmamışken çevrilmişti geri Bitmişti feri gözlerinin gördüğünden midir Bir sır yutkunursun gerilmişti bir an olur Viran olanı kül olanın peşinde histeri Bir iz sessiz karda yürüyen kurt misali ey bu başımın belası erkenci zemheri Zehir görülmemiş gönül lakin bakılmış Şaşkın evvelsiz yürümüş istikbale Acımış. Bir ömür lakin yaşanmış Sonsuzun hasretiyle alınacak son nefes Bu kez fark edilmiş çare ve siz sayın sevgisizler Bazen bir an dediğin bir hayata bedel.

Dön geri

 Nerdesin bilmiyorum nerde olduğunu  Nasılsın iyi misin lütfen söyle  Gitsen de bak benim için yıldızlara  Uzakta olsan da aydınlatırsın karanlığı Bir ara vermemiz belki de en doğrusu  Bilirsin yaklaşırsan yakarmış güneş  ama sakın unutma ağlayan gözlerimiz  Sular ve büyüyecek bizim aşk bitmiz  Ama benim aldığım nefes haram  Nasıl yaşanır sensiz bilmiyorum  Özlüyorum deli gibi özledim her şeyii  Dön geri  bekliyorum sevgilim  Nedensizce kırılan kaplerimiz artık  Şevkatlerin ıssız duaların cenazesi gibi  Sebepsizce terk edilen bu aşk sahipsiz mi  Nasılda korkakça bıraktık bu sevdayı  ama sakın unutma ağlayan gözlerimiz  Sular ve büyüyecek bizim aşk bitkimiz Mevsimler bitecek ve dik duracakmış  Söz vermiştin bana lütfen onu hatırla