İnsanın can bildiği ömrüm ve hakikat olarak ölse ömrü olacak
Sıcak bir kucak yaslanacak bir omuz ve barınacak yuva
Aklında var ettiği gönlünde yer ettiği canına yar ettiği
Şimdi baktığın ve var olmayan bir yıldız gibi göklerde
Kişi düşü kurar hayatı yaşar imiş geçmişi ise köz
Zamanı alev alır bu işe şaşar imiş geçmişi ise söz
Bini birden sel alır gönülü aşar imiş
hatırda kalan imiş bir çift yeşil göz
Ruhum seni alan yellerin peşinde koşulur mu?
Düştüm
Sükut zehir oldu yuttum
Belki umuttum
Ruhum seni kaçtığım o gecelerinin sisinin birinde
Gizli.
Düştüm hayalinin çalındığı o seher mateminde
İzdi.
Sezdi kararmış gözlerin görmediği susunu
Koşulur mu seni alan yellerin peşinde
Koştum.
Bir yol yürüyordum vakit biraz erden geç Hedefe gidiyordum sözüm bir uzaktan yakın Zamansız üşüyordum aklım aklımdan sakın Yoksa hani kuş arsız arsız şarkı söyler Kalbim evrenin merkeziymişçesine büyük bir patlama Yıllar geçti tüm herkes herkesten uzaklaşır Hayat bir tezahürü müdür zevkin sefanın Biz olabilmek için benden geçenler nerede? Vefalı yarın özlemi sardı birazda sandal Rüzgar götürdü o yüzden güzel şans saydım Kader nasılda kanat çırpmanın önüne geçiyorken Gelsin ne geliyorsa senden oda başımın tacı.
Yorumlar
Yorum Gönder