Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ekim, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
 Kime ne anlatacaksın  Düştü yaktı yeri yangın  yer dediğin beden beden dediğin bir ben  Ne diyorsun  Yani sen ateştin de ben mi yandım  O cehennemin içinde  Üstüm baş yırtık ve utangaç bir çocuk iken  Onca utanmazlığımla adını mı haykırdım  Bir el mi uzattım ki tut diye  Ne diye bu dağlar kar tutar habersiz  Sen ne diye çağlarsın  Bilmezsin yükseklerde sürünen bu halim senden  Açtı elin göğe dur hele yıldızlar yalnız ve yalnız senin göğsünde bir çember  Uzakta durdun uzun  Karanlık ve ay bir seher  Susulmuş rüyaların nazarı yahut korkusu  Gel kızım dindir şu ebed hissiyatın yokluğu  Sen değil misin benim nicelerdir sorduğum
Karla kaplı karanlık gecelerinin birinde yırtan bir yıldırım düşüyordu  Meçhul geleceğe yol alan mazisi kıt ve öksüz bir yetim üşüyordu  Hiç bilmeden kimdi onu var eden içinde bir volkan ateşiyle  Sıktı yumruğunu nedir bilmeden öfke kusuyor  Benliğinin sancısı içinde belki birini doğuracak  Güneşli günlerin birinde o öfkesi soğuyacak  Ya inanırsa evrenin onun için böyle delice döndüğüne  Bu rüzgar yoksa neden onu hor görüyor da dövüyor  Bir yılka peşinde koşmaktır belki de özgür olmak  Yoksa yükseklerden uçarak uç bucak süzülmek mi  Sürünmek mi ayaklar altında sürülmek cennetten  Bir candır acıyan senin elinden 
 İnsanın can bildiği ömrüm ve hakikat olarak ölse ömrü olacak  Sıcak bir kucak yaslanacak bir omuz ve barınacak yuva  Aklında var ettiği gönlünde yer ettiği canına yar ettiği  Şimdi baktığın ve var olmayan bir yıldız gibi göklerde  Kişi düşü kurar hayatı yaşar imiş geçmişi ise köz Zamanı alev alır bu işe şaşar imiş geçmişi ise söz  Bini birden sel alır gönülü aşar imiş  hatırda  kalan imiş bir çift yeşil göz Ruhum seni alan yellerin peşinde koşulur mu? Düştüm  Sükut zehir oldu yuttum  Belki umuttum  Ruhum seni kaçtığım o gecelerinin sisinin birinde  Gizli. Düştüm hayalinin çalındığı o seher mateminde  İzdi. Sezdi kararmış  gözlerin görmediği susunu  Koşulur mu seni alan yellerin peşinde  Koştum.
 Anlamaya çalıştım ne ve neden nasıldı  Önden gider yargılarım ilk önceden asıldı  Çocuk tutmak istemişti gökyüzünde bulutu  Oldu onun için uçurtması bulutu  Yıldızlar ne güzeldi yerde ateş böceği  O karanlık prensesi aydınlatır geceyi  Arı dinmek bilmeden peşlediği çiçeği  Bilse bile bal için olur muydu fedai  İşte her şey gibi bu da kara düzen yazılır 
Ahı vardı anların anlaşılmamış güzelliği kaldığı için sonralara  Sonraların o hasretli bekleyişiyle vuslatı seherden  Mazi gök renginde ve asmin üzerine işlenmiş resmin kızıl  İzlerini taşıyorsun asırlık aşkın  Nasıl yazılmış umursamadan kadere bir isyan gibi ey sevgili.